Çok yıllık, otsu bir bitkidir. Soğan dibi yuvarlak ve uzundur, kabuğu san-kahverengi, kırmızımsı ve mor, kökü tüylüdür. Sapı düz, 30-80 cm. yüksekliğinde, etli ve içi boştur. 4-9 adet boru biçiminde, sivri uçlu yaprağı vardır. Çiçekleri beyaz renkli olup, yeşil iplikleri vardır.
Çiçeği şemsiyeyi anımsatır. Meyvesi küre biçiminde, kutu gibi, tohumu siyah, küme şeklindedir. Ülkemizin bütün bölgelerinde yetişir. Mayıs-Ağustos aylarında çiçek açar; Temmuz-Eylül' de olgunlaşır.
Hammaddesi, soğan köküdür.
Kimyasal Terkibi: Eteryaglan (%0,005-0,15) sikloa11iin metilalliin, kempferol, kversetin, aminoasitler, fitohormonlar, BI vitamini (%60 ml kadar), askorbik asit (%33mg kadar) mevcuttur.
Etkisi: İştah açıcıdır; hafıza zayıflığına, mikroplara karşı etkisi vardır. Hafıza zayıflığına etkisi, bileşiminde bulunan eter yağlarından kaynaklanmaktadır.
50gr. soğan şifası, kanın san suyunda kolesterin ile fibrin ojenin ölçüsünü azaltır.
Soğanın idrar ve safra söktürücü özellikleri de vardır. C ve B'i vitaminlerinin eksikliğinde kullanılır. Fitopsizli bitkidir. Halk hekimliğinde, soğani şeker hastalığına, parazitlere karşı kullanırlar.
Arı soktuğunda veya deri yırtılmasında, soğandan iyi ilaç yoktur. Ayrıca iltihaplı yaraların tedavisinde, nezlede uygulanır. Hafıza zayıflığını önlemede ve tedavide, aynı miktardaki soğan şirasi ile balı karıştırarak, bu karışımdan günde 3-4 kez, 1 çay kaşığı verirler.
İltihaplı yaranın (çiban vb.) olgunlasmasını hızlandırmak için, soğanı ezerek, üzerine biraz süt ekleyip veya pişirilmiş soğanı yaranın üzerine sarılarak uygulanır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.