Bebekler ve dolayısıyla çocuklar stresten en çok etkilenen ve en savunmasız durumda olan varlıklardır. Özellikle ailenin üzerindeki stres baskısında en kolay bir şekilde belirti vererek belirti gösteren , psikiyatrik semptomlar gösteren kişi genelde evin en küçük bireyidir. Erişkinlerkendi sıkıntılarını gizleme eğiliminde iken bebekler ve çocuklar çok farklı belirtiler ile stres etkenlerini çabucak yansıtırlar.
Bebeğin stres faktörleri genelde ailenin ve bakımverenin stres faktörleri ile aynıdır. Daha ego adaptasyonu gelişmemiş çocukta bu stres etkenlerinin gelişmesinde daha çok çevresel faktörler önemlidir. Ayrıca bebek ilişkiside başlı başına stres etkeni olabilmektedir. Stres etkeni kısa zaman içinde etkileyip geçen veya sürekli olabilir. Aynı zamanda bir tane stres etkeni olabileceği gibi birden fazlada stres etkeni olabilir. Stres etkeni direk çocuğa yönelik (çocuğun hastalanarak hastaneye yatırılması ) olabileceği gibi dolaylı olarakda olabilir (annenin çalışmaya başlaması).
Bazı stres faktörleri arasında annenin işe dönmesi , fiziksel istismar, taşınma, kaçırılma, duygusal ihmal, kardeş doğumu, hastaneye yatma, tıbbi hastalıklar, anne baba hastalığı, aileyi etkileyen her türlü stres etkeni, yoksulluk, tıbbi bakımın olmaması, doğal felaketler, çevreden şiddet, boşanma, ayrılık, anne baba yada bakımverenin ölümü veya değişmesi, anne baba madde kullanımı, cinsel istismar, sözel istismar sayılabilir.
Stres faktörleri olduğu zaman vakit geçirilmeden çocuk bu olumsuz etkiden korunmaya çalışılmalıdır. Yeterli ve zamanında müdahale olmadığı zaman çocuğa bu stresin etki süresi ve etki şiddeti giderek artacaktır. Stresten elbetteki her çocuk aynı derecede etkilenmemektedir. Bu etkilenmede çocuğun kişisel özellikleri, kişilik farklılıkları, destek faktörleri, çevre şartları etkili olmaktadır. Özellikle fazla etkilenmesi muhtemel çocuklara gerekli ve etkili müdahale geciktirilmemelidir.
Stres sonucunda çocukta görülebilecek bazı değişiklikler arasında, uyku bozuklukları, gece kabusları, gece terörleri, çabuk sinirlenme, çabuk ağlama, hırçınlık, iştah bozuklukları, hareketlilik artışı, hareketlilik azalması, depresif durum, ilgi ve meşguliyetlerde isteksizlik, anne ve babadan ayrılamama, kreşe gitmek istememe, karşı gelme, yatıştırılamayan ağlamalar, aşırı gerginlik, iletişimi kesip içe çekilme, yalnız kalmaktan korku, kişiler arası ilişkilere girmek istememe gibi belirtiler sayılabilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.