Ahmet Lise, bir şeker hastası. 2005 yılı Ağustos ayında bir inşaatta kaza geçiren sanayici Ahmet Lise'nin bütün vücudu yara bere içinde kaldı.

Şeker kaynaklı yaralar bitkisel tedavi yöntemi ile iyileşiyor. 10 gün hastanede tedavi edildi; ancak sağ bacağının diz altında açılan yara şeker hastası olduğu için bir türlü iyileşemedi. 4 ay boyunca her gün hastanede pansuman yaptırdı. Ancak açık yara, giderek büyüdü. Birkaç ameliyat ile yaralar komple temizlendi. Bacağından alınan bir parça ile yara kapatıldı. Ancak daha sonra tekrar açıldı. 35 gün boyunca günde iki kere oksijen tedavisi seansına katıldı. Kapanmaya başlayan yara tekrar enfeksiyon kaptı ve açıldı. Ahmet Lise, bitkisel tedavi ve biyoenerji uzmanı Dağıstanlı Dr. Ayşet Şerifova'ya geldiği zaman sağ ayağına basamadığı için tekerlekli sandalye kullanıyordu. Dizinin altında, baldır kısmında kemiğe kadar derinleşen, bir yumruk girecek kadar geniş kötü kokulu bir yarası vardı. Sağ bacağı tamamen şişmişti.

İki yıl boyunca farklı sağlık kuruluşlarında tedavi gören; ancak bir netice alamayan Ahmet Lise'nin bacağındaki kronik yara 'tamamlayıcı tıp' denilen bitkisel tedavi yöntemleri ile iyileşti. Bacağı kesilme aşamasına gelmişken bugün koşu bandında spor yapacak kadar sağlığına kavuşan Ahmet Lise (57), şeker oranının yükselmemesi için yine bitkisel bir diyet uyguluyor. Ahmet Lise'nin doktoru Ayşet Şerifova, yara tedavisinde günlük pansumanın çok iyi yapılması gerektiğini söylüyor.

Dr. Şerifova, Ahmet Lise kendisine geldiğinde öncelikle şekerinin düşmesini sağlayacak bir diyet programı uyguladığını söylüyor. Lise'nin yediği her şeyi kontrol edip sınırladı. Yer elması suyu, yulaf suyu, keten tohumu gibi kandaki şeker oranını düşürecek bazı bitkileri de takviye olarak tüketmesini sağladı. 3 gün de hastanede yatıp şeker ayarlaması yaptırmasını istedi. Dr. Şerifova, açık yaranın pansumanı için Türkiye'de bilinmeyen ve içeriğinde taze ceviz yaprağına kadar çok farklı bitkiler bulunan bitkisel ispirtoyu kullandı. Bununla dönüşümlü olarak yara iyileştirici etkisi olduğu bilinen sinir otunu da uyguladı. Ayrıca mikropları öldürmek için yine Türkiye'de kullanılmayan bir alet ile 'ultraton terapi' yaptı. Yarayı temizledikten sonra mikropları temizlemek için etkili olan kendi yaptığı bitkisel merhemi sürdü. 2 ay boyunca günde üç kere bu şekilde tedavi edilen yara yerindeki kas ve damarlar yeniden güçlendi ve yara tamamen kapandı.

Kandaki şeker seviyesi düşmezse yaralar iyileşemez

Tıptaki bilgi ve teknolojideki hızlı ilerlemeye rağmen diyabetik ayak problemleri önemli bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Dr. Ayşet Şerifova, şeker düşürülmediği takdirde tedavinin daha uzayacağını belirtiyor. Şeker hastalarının beslenmelerine sürekli dikkat etmeleri gerektiğini ifade eden Şerifova, ayak derisinde açılacak en küçük bir yaranın büyüyebileceğine de dikkat çekiyor. Dr. Ayşet Şerifova şeker hastalarında ayakta yara oluşumunun sebebini şöyle açıklıyor: "Şeker hastalığında görme bozuklukları, böbrek yetersizlikleri ve ayak sorunları oluşur. Duyu kaybı, damarlardaki darlık veya tıkanıklıklar nedeniyle yeterli kan gelmemesi ve gelişen enfeksiyonlar hep birlikte rol oynayarak ayakta kapanmayan yaralar açılmasına yol açar. İyi beslenemeyen dokularda enfeksiyon tehlikelidir ve çoğu zaman ayağın kaybına sebep olur.

Zaman

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu