Doğumdan sonra plasentanın atılmasından itibaren başlayıp, gebelik nedeniyle değişen, üreme organlarının normale dönmesine kadar geçen 6 haftalık süreye lohusallık dönemi denir. Bu dönemin önemli bazı belirtileri vardır. Bunlar ; loşi, involüsyon ve laktasyon'dur. Bunlardan loşi ve involüsyon doğrudan luğusa ile ilgiliyken laktasyon hem anneyi hem de yeni doğan bebeği etkiler. Süt salgılanması, bebeğin beslenmesi, annenin beslenmesi ve meme sorunları gibi konularıda içerdiğinden son derece önemli ve gözlenmesi gereken bir olaydır.
Lohusalıkta memelerden süt salgılanması için annenin normal gereksiniminden daha fazla enerji, protein, vitamin ve mineral gıdalar alması gereklidir. Çünkü emzikli kadının yediklerinin bir kısmı, sütteki enerjinin önemli bir bölümünün oluşumunu sağlar. Emzikli kadının besinlerle aldığı enerjinin bir ksımı süt enerjisine dönüşürken, bir kısmı da vücut doktorlarınca kullanılmaktadır. Bu nedenle emzikli kadın yeterli ve dengeli beslenememişse süt üretimi istenilen düzeyde olmamaktadır. Yapılan araştırmalarda, süt veren annenin, özellikle ikinci bir gebeliği söz konusu olursa süt veriminin azaldığı, 3.aydan sonra bebeğin gelişimini sağlamaya yetmediği daha sonraki aylarda ise çok yetersiz hale geldiği gözlemlenmiştir. Ayrıca süt veren annelerde, zayıflama da görülmektedir. Emzikli annenin zayıflaması gebelikte alınan kilo durumuna bağlıdır. Gebeliği süresince 9-1 kg alan bi anne vücudunda depo ettiği yağları süt yapımı için harcayabilir. Fakat fazla kilo almamış bir anne, süt üretiminden dolayı zayıflar. Bu nedenle emzikli bir kadın, yeterli ve dengeli beslenmeli ve süt salgılanması içinde gerekli ilave gıdaları almalıdır. Bunlar enerji veren yağlar yapı taşları, proteinler, mineraller ve vitaminler ve nişastalardır.