Kordon Sarkması
Su kesesi açıldığında kordonun bebekten daha önce dışarı çıkması durumuna kordon sarkması deniyor.. %0.5 oranında karşımıza çıkan kordon sarkması en sık fetal geliş bozukluklarında görülüyor. Makat geliş ve yan geliş, önemli risk faktörleri arasında yer alıyor. Bu anomaliye erken doğumlarda ya da bebeğin çok küçük olduğu durumlarda da daha sık rastlanıyor. Annenin çok doğum yapmış olması, çoğul gebelik, su kesesinin erken açılması, kordonun normalden uzun olması ya da amniyon sıvısının fazlalığı da risk yaratıcı faktörler arasında yer alıyor. Tanı muayene sırasında kordonun elle hissedilmesi ile ya da vajina dışında gözle görülmesi ile konuyor. Kordonsarktığında rahim kasılmaları ile birlikte kordondaki dolaşım bozulabiliyor ve bu bebeğin ölümüne yol açabiliyor. Durum anlaşıldığında bebek canlı ise derhal sezeryanla doğuma gidilmesi gerekiyor.
Kordon Dolanması
Kordonun anne karnındayken veya doğum sırasında bebeğin boynuna veya değişik bölgelerine dolanması kordon dolanması olarak adlandırılıyor. Bu sorun genellikle 'uzun kordon' sorunu ile birlikte görülüyor ve göbekkordonu ile ilgili sorunlar arasında ilk sırada yer alıyor. Kordonun boyna dolanması canlı doğumların %25 inde (bunların %21 inda kordon boyna bir kez dolanmış oluyor) görülüyor. Kordonun vücudun diğer organlarına dolanmasına ise % 1-2 civarında rastlanıyor. Kordon dolanmasının doğuma hiçbir zararı yok.Ayrıca sezaryen müdahelesi de gerekmiyor.Ancak bazı durumlarda; örneğin, bebeğin kalp atışlarında tehlikeli düşüşlere neden olduğunda ya da doğumun gecikmesine yol açtığında sezeryan için bir neden teşkil edebiliyor. Diğer yandan, kordon iki yada üç kez dolanmışsa bu bebeğin aşağıya inişiyle birlikte klordonun sıkışmasına ya da kan akımının durmasına neden olabiliyor ve bu durum bebeğin hayatını sıkıntıya sokabiliyor. Fakat altını çizmekte yarar var; tüm bu durumlar son derece ender görülüyor. Endişe edilenin aksine göbek kordonunun boynuna dolanması bebek ölümlerine nedenolmuyor. Aksine bebeğin doğmadan ölümüne neden olan durumlar arasında en alt sırada yer alıyor. Bu arada istatistiki bilgilerde boyuna dokuz kez dolanmış kolona rağmen sağlıklı doğmuş bebek olayı bile var.
Kordon dolanması gebeliğin genellikle son üç ayında fark ediliyor. Ancak detaylı bir ultrasonla bazen ilk üç ayda da anlamak mümkün. En çok da doğum eylemi sırasında anlaşılabilen bu sorun; bebek doğum kanalında ilerlerken, doğum ağrılarıyla, kasılmalarla birlikte bebeğin kalp atışlarında azalmaya (ancak bu ağtı ve kasılmalar geçince yeniden düzelir) neden oluyor. Ancak bu durum çoğunlukla bebekte kalıcı bir hasara yol açmıyor.
Kordon Sıkışması
Göbek kordonunun bebeğin kol ve bacakları arasına ya da bebekle plasenta arasında sıkışması ve rahatça hareket edememesi, kordon sıkışması olarak adlandırılıyor. Bu duruma normal durumlarda sık rastlanıyor. Özellikle kordonun kısa olduğu boyuna dolandığı yada üzerinde gerçek düğüm olan olgularda daha sık görülüyor. Amniyon sıvısının az olması ya da bebeğin iri olması da kordon sıkışması açısından risk grubu oluşturuyor.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.