İnsanların devamlı ikamet ettikleri, çalıştıkları ve temel ihtiyaçlarını karşıladıkları yerlerin dışına inanç çekim merkezlerine, dini inançlarını tatmin etmek amacıyla yaptıkları ve bu seyahatleri sırasında genellikle turizm işletmelerinin ürettiği mal ve hizmetleri talep ederek, geçici konaklamalardan doğan olaylar ve ilişkiler bütünü olarak tanımlanabilen "İnanç Turizmi" de yukarıda sayılan turizmin genel nitelikleri açısından ülkemizde çok büyük öneme sahiptir.
Çünkü, günümüzde parasal ve kitlesel bir olay haline gelen turizmin yarattığı ekonomik, sosyal kültürel ve politik etkiler, nedeniyle ülkemizin ekonomisi ile uluslararası ekonomik ve politik ilişkileri açısından önemli sonuçlar doğurabilecek bir güce sahiptir. Bu bağlamda dini inançları nedeniyle Hac görevlerini yerine getirmek amacıyla yapılan büyük göç hareketlerinin, ekonomik ve sosyal bakımdan ülkeleri etkileme özellikleri her zaman göz önünde tutulması gereken bir unsur olmalıdır.
Ülkemizin önemli inanç çekim merkezlerine sahip olması nedeniyle bu ekonomik potansiyelin demokratik, laik Türkiye Cumhuriyetinin temel esasları çerçevesinde ele alınması ve değerlendirilmesi esastır. Diğer bir deyimle, jeopolitik, jeostratejik konumu itibariyle kıtaların ve kültürlerin birleştiği yerde, kurulan devletimizin ekonomisinin geliştirilmesi için İnanç Turizminin araç olarak değerlendirilmesi, bu güne kadar olduğu gibi bu günden sonra da ülkemize her inançtan olan insanların hoşgörü ile karşılanması hedefimiz olmalıdır.
Özellikle dünyada iki büyük dinin üç milyar civarındaki benimseyenini ilgilendiren tarihsel olayların cereyan edeceği ülke konumu ile Türkiye Cumhuriyeti; Laik devlet yapısı ile Müslüman çoğunluğa sahip demokratik bir ülke olarak Hıristiyan dini inanç çekim merkezlerine sahip bir ülke olarak, dinler arası yumuşama, uzlaşma ve barış ortamının yaratıldığı yer olmalıdır.
Bu anlayışla, Bakanlığımızca dünya turizm hareketlerinden sahip olduğu potansiyel oranında daha fazla pay alabilmek, ülkesel ve bölgesel sosyo-ekonomik gelişmeyi sağlayabilecek katkılardan azami ölçüde yararlanabilmek, turizmi zaman ve mekan boyutunda yaygınlaştırmak amacıyla "İNANÇ TURİZMİ Projesi" yürütülmektedir. Dünya turizm potansiyelinde, inançla ilgili seyahatlerin payı giderek artmaktadır. Giderek artan bu kültürel ve inanca dayalı ziyaretin ülkemize sağlayacağı turizm gelirinden payımızı almamız gerekmektedir.
1- Dini yönden önemi bulunan ve büyük oranda ziyaret edilen,
2- Sanat Tarihi açısından özelliği olan,
3- Mimari niteliği nedeniyle türünün ilk ve ilginç örneği olan,
4- Ulaşımı kolay bir noktada bulunan ve Seyahat Acentaları tarafından tur programlarına dahil edilen, belirli ve önemli merkezlerin tespiti yapılmıştır. Bu tespit sonucu toplam 316 eser (Müslümanlık - 167 + Hıristiyanlık - 129 + Musevilik - 20) belirlenmiştir.
Bu proje kapsamında Dışişleri Bakanlığı Başkanlığında, İçişleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Bakanlığımız ve ilgili Kamu Kurum ve Kuruluşların temsilcilerinden bir komite kurulmuştur. Bu Komitece;
Hatay - St.Pierre Anıt Müzesi
İçel - St.Paul Anıt Müzesi
İzmir - Selçuk Meryem Ana Evi
Antalya - Demre; St. Nicola Kilisesi
Bursa - İznik; Ayasofya Cami
Manisa; Sard, Alaşehir, Akhisar Kiliseleri
Isparta - Yalvaç Pisidia Antik Kenti
Nevşehir - Derinkuyu Ortodoks Kilisesi
Denizli - Laodikya Antik Kenti
Hıristiyanlık açısından en önemli yerler olarak tespit edilmiş, Vatikan'ın önerisi ile de Hıristiyanlar için hac yeri olarak kabul edilmiştir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.