Pestisidlerle ilgili çok çarpıcı bir araştırma şöyledir: ABD'de 1950 yılından 1967yılın kadar tarım ilacı % 168 artmıştır. Bu arada birçok zararlı mutasyon geçirerek , bağışıklık kazanmıştır.1960yılında pestisidlere dayanıklı 160 potansiyel zararlı bilinmekte iken bu sayı günümüzde %300 artarak 500'ü aşmıştır.başka bir deyişle pestisidlere dayanıklı daha güçlü salgınlar yapabilecek biotiplerin ortaya çıkışı ve doğal beslenme ortamlarının tahrip edilmesi ile kültür bitkilerine yönelen türlerin çoğalması demektir. Bu da ilaçların miktarının ve dozunun artırılmasıdır. Bu zirai mücadele Daha önemli bir tehlike, daha önemli bir sonuç doğurmuştur. ABD7li bilim damları bio genetik bilimi ile aktarma genli transgenetik kendi zehrini üreten ürünler üretmiştir.
TRANS GENETİK:
Bio-Genetik: Labaratuar ortamında biyolojik yöntemler ile genetik farklılaştırılmış yeni canlı organizma elde etme bilimidir.
Diğer bir ifade ile yeryüzünde kendiliğinde sürmekte olan canlıları kendi seyrinden koparıp; önceden belirlenen ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden oluşturma çabasıdır.
Bir örnek verecek olursak; ABD Mısır üretim maliyetini artıran zararlıları yok etmek için mısıra bir gen aktarıyor. Mısır bitkisi kendi zehrini kendisi üretiyor. Mısır bitkisini yiyen zararlılar birkaç gün içerisinde ölüyor. Ama mısır bitkisini yem olarak yiyen hayvanlar ve bu mısırdan üretilen nişasta bazlı sıvı şeker de Çikolata, pasta, Helva, Reçel, Meyve suyu, Kola, Bisküvi ve Şekerleme gibi bine yakın üründe kullanılarak insanlara ulaşıyor. Bu da zamanla ciddi sağlık sorunları yaratıyor.
Bu sıvı şekerin ürünlerde kullanımı; Avrupa ülkelerinde %1 Amerika da %2 Türkiye de %15' tir. Trans Genetik mısırın AB ülkelerine girişi yasaklanmıştır.
Bu ürünler sağlık açısından çok sakıncalıdır. İnsan metabolizmasına ters ve kansorojen, uzun süre kullanımında önemli sağlık sorunlarına sebep olmaktadır. Genetik olarak üretilen Tryptontan isimli bir amino asit insanlarda kas ağrısına neden olmuştur. Hindistan da gen transferi ile pirinç üretiminde büyük artış oldu. Pirinç de B vitaminleri sentezleyen genler tahrip olduğu için B vitamini büyük ölçüde düştü. Ana besin maddesi Pirinç olan Hindistan da gece körlüğü vakaları arttı. Binlerce insanda alerji hastalığı görüldü.
HORMONLAR: Bitki büyümesinde düzenleyici olarak kullanılan sentetik maddeler stabil yapıdadırlar. Bu maddeler; insan vücudu tarafından parçalanamadığı gibi, tamamen dışarı atılamamaktadır. Dokularda birikmektedir. Organlarda işlev bozukluklarına ve büyük tahribatlara yol açmaktadır.
GIDA KATKILARI: Piyasalarda; doğal yapısı bozulmuş, 1000' e yakın üründe 300' yakın Renklendirirci, Koruyucu, Asitlik düzenleyici, Koyulaştırıcı, İnceltici, lezzet artırıcı ve tatlandırıcı maddeler kullanılıyor. Bunların üzerinde çok küçük harfler yazıyla E Kodlu ve numaralı olarak yazılır. Temel gıda maddelerinden buğday üretiminde Ticari gübre ve Yabani ot ilaçlarının kullanılması buğdayın kalitesini düşürür. Özünü (Hamur yapışkanlığı) azaltır. Hamura öz kazandırmak için; (E472)Asitliği düzenleyici (E330)Antitoksin (E300) VE Alfa aminaz katılır. Tadında, kokusunda, ve mineral içeriğinde önemli kayıplar olur.
Bir de çiftlik tavuklarımız var. Güneş görmeden tek yapay yemlerle beslenen,. Fabrikasyon üretilen potansiyel tehlike. Hastalanmasın diye yemine ve suyuna verilen antibiyotik, tavuğu tüketen insana geçer. Bu da insanlarda hastalık yapan bakterilerin bağışıklık kazanmasını sağlar.
Uyarı: Lütfen Çiçek Ansiklopedisi'ni kaynak göstermeden alıntı yapmayınız.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.