Tarım ilaçları: Tarım ilaçları genel olarak pestisid olarak adlandırılır. Günümüzde geleneksel tarımda, yaygın olarak kullanılan tarım ilaçlarının hepsi toksin etkili yani zehirlidir.
Dünya çevre örgütü halâ dünyada kullanılan : - Yabancı ot ilaçlarının (Herbisit) %60 - Mantar öldürücü ilaçların (Fungusit) %90 - Böcek öldürücü ilaçların (İnsektisit) %30'unun kanser yapıcı madde içerdiğini bildirmiştir. İlaçlama sırasında ancak %1 ile %25'i arası miktarı zararlıya ulaşmakta geriye kalanı pestitid bulutu havaya yayılmakta rüzgarla başka yerlere gidebilmekte, yağmurla veya sulama esnasında suya ve toprağa karışmakta. Yer altı ve yer üstü sularını kirletmektedir. Burada yaşayan canlıların ölümüne yol açmaktadır. İnsanlara etkisi iki şekilde olmaktadır:
1- Doğrudan ilaca maruz kalınarak, ilaçlama sırasında ağız, deri ve solunum yolu ile ani zehirlenmeye yol açar.
Dünya sağlık örgütü verilerine göre dünyada yılda: 500 bin kişi tarımsal ilaç kullanımında zehirlenmekte ve 5 bin kişi ölmektedir.
2- Bitkilere yapılan ilaçlama ilacın bir kısmı bitki tarafından emilir.Bir kısmı üzerinde kalır. Buna pestitid kalıntısı, rezüdü denir. Rezüdü; zaralıların kontrolü amacı ile önerildiği şekilde kullanılan kimyasal bir maddenin gıda içinde veüzerinde bıraktığı kalıntı düzeyidir. Maksimum kalıntı düzeyi ise hasat, depolama, hazırlama, nakil ve pazarlama aşamalarının belirli döneminde bir gıdanın üzerinde bulunmasına izin verilen maksimum konsatrasyonudur. Günlük alınabilir miktar; Kalıntıların yaşam boyu alınan miktarın tehlike yaratmayan miktardır.Maksimim kalıntı düzeyleri günlük alınabilir miktar göz önüne bulundurularak belirlenir. Buna göre besinlerdeki pestitid kalıntılarının maksimum kalıntı düzeyini aşmaması gerekmektedir. Maksimum alıntı düzeyini aşan besinleri tüketen insanların bünyesinde adipoz doku ve Sütünde pestisit birikerek başta; Beyin ve lenf kanseri, Lösemi, genetik ve alerjik hastalıklara yol açtığı kanıtlanmıştır. Anne sütü; çevre kirliliği ve pestisid kalıntısı değerlendirmelerinde, biyolajik izleme materyali olarak kullanılmaktadır. Dünya çapında yapılan bir araştırmada anne sütündeki en fazla zehir miktarına Çukurova bölgesindeki kadınlarda raslanmıştır. Rezüdü miktarı yüksek birkilerle beslenen hayvanların; etinde ve sütünde de pestisid kalıntısı sınır değeri üstündedir. Havadaki 1 birim (10-5ppm) organoklorlu pistusud hava. Toprak ve hayvanlardan insanlara 1 milyon birim olarak ulaştığı hesaplanmıştır.
Pestisidler ilaçlama sırasında sadece hastalık ve zararlıyı değil, ayırım yapmadan, zararlılarla beslenen yararlı asalak ve avcı böcekleri de öldürür. Bundan dolayı doğal düşmanları yok olan zararlılar daha fazla üremektedir. Tarım ilaçlarının ilk kullanılmaya başladığı yıllardan bu yana hastalık ve zararlı miktarında %30 ile %70 oranında bir artış olmuştur. İlaç kullandıkça zararlı artıyor. Zararlı arttıkça daha fazla ilaçlama yapılıyor. Bu da tam bir kısır döngü yaratıyor. Oysa Ekolojik Tarımda kullanılan ilaçlar yararlı böceklere sarar vermediği için; Doğa kendini dengeliyor. Örneğin Ekolojik üretim yapan bir elma bahçesinde iki yıl sonra kırmızı örümcek zararlısı kaybolmaktadır. Pestisidler; kuşları ve Arıları da öldürmektedir. Kuşların ölümü zararlılarla mücadeleyi gerektirmektedir. Arıların ölümü ise tam bir felakettir. Çünkü sebze ve meyvelerdeki tozlanma olmayınca ekolojik üreme durmaktadır. Döngülerle Akarsu, Göl ve Denizlere ulaşan pestisidler, buradaki doğal yaşamı tehdit etmektedir. Yakın bir zamanda Antalya körfezinde 300 m derinlikte deniz dibinden alınan çamur örneklerinde fazla miktarda tarım ilacına rastlanmıştır.
Devamı Bölüm 5'te
Uyarı: Lütfen Çiçek Ansiklopedisi'ni kaynak göstermeden alıntı yapmayınız.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.