Günümüzde artık kadınların çalışması sıradan sayılıyor. Ancak çocuk sahibi olduktan sonra iş hayatına devak etmek. İşte bu üzerinde durulması gereken bir konu. Başlangıçta durum ne kadar aşılacakmış gibi görünse de, çoğu kadın zamanla bu tempodan yorgun düşüyor. Buna bir de çocuktan ayrı kalmanın getirdiği eksiklik duygusu eklenince, dert birkaç kat daha artıyor. Peki, böyle bir aşamada ne yapmak gerekiyor.
Her şeyin üstesinden tek başına gelmek
Çoğu çalışan kadının en büyük sorunlarından biri, ofis ve evdeki işler arasında sıkışıp kalmak. Eve ne kadar temizlikçi ya da bakıcı bir kadın da gelse, bu istedikleri düzeni sağlamıyor. Dolayısıyla yorgunluk ikiye katlanıyor. Eğer işler arasında çok fazla boğulduğunuzu düşünüyor ve kariyerinizden vazgeçmek istemiyorsanız, evinize hem temizliğe yardımcı olacak, hem de çocuğunuzun bakımıyla ilgilenecek güvenilir bir kadın alın. Bunun en iyi yolu, çevrenize danışmak veya emin olduğunuz insanlara sormaktır. Ayrıca evinizdeki temizlik aletlerinin güvenli ve pratik kullanımlı olmalarına da dikkat edin. Böylelikle hem çocuğunuzun güvenliğini, hem de yardımcı kadının temizlik yaparken zorlanmayarak, çocuğunuza daha fazla zaman ayırmasını sağlamış olursunuz. Örneğin, evinizde mutlaka hem halı yıkayan, hem de süpüren bir süpürge makinesi bulundurun. Veya otomatik ayarlı çamaşır makinesi, hızlı ve pratik ütüleyen bir ütü aleti gibi. Bütün bunların üzerinizden büyük ölçüde yük alacağına emin olabilirsiniz.
Suçluluk duygusundan sıyrılmak
Çocuğun annesi dışında başka insanlarla da diyalog halinde olması, gelişimleri açısından oldukça olum sayılıyor. Hatta bu iletişimin devamlı olması, çocuklarda güven hissini ve iletişim gücünü artırıyor. Bu nedenle çocuğunuzu işe giderken bakıcının ellerine vermekten rahatsız olmayın. Üstelik bu şekilde bütün gün çocuğunuzdan uzak kalarak, birlikte geçirdiğiniz zaman daha da değerleniyor. İşten eve geldikten sonra, mutlaka çocuğunuzla birlikte geçireceğiniz bir zaman dilimi ayarlayın. Ve bu süreyi sadece çocuğunuzla birlikte bir şeyler yaparak geçirin. Örneğin, birlikte yemek hazırlamak veya oyun oynamak gibi. Hiçbirini yapamıyorsanız, en azından yatmadan önce ona masal okuyun. Bu şekilde hem özlem gidermiş, hem de anne çocuk iletişimini yaşamış olursunuz. Unutmayın ki, çocuğunuz için sizin olmamanız değil, aradığında annesine ulaşabileceğini bilmesidir. Ayrıca çocuğunuzun çalıştığınız yeri tanımasını da sağlayabilirsiniz.
Zamanla yarışmak
Çoğu annenin en büyük hayali, yarım gün çalışmak. Ancak böyle bir çalışma sistemi günümüz koşullarında pek kolay mümkün olmuyor. Özellikle bir de kadın kariyer yaptıysa, iş saatlerinin azaltılması tamamen zorlaşıyor. Böyle bir durumda iyi bir program yapmak en iyisi. Örneğini, hafta içinde işlerin en hafif olduğu günler biraz daha erken çıkarak, çocuğunuzla daha fazla zaman geçirilebilir. Bu şekilde çocuğunuzla birlikte geçirdiğiniz saatleri dengeleyebilirsiniz. Ancak bütün bunlar iyi bir programlama ve düzen gerektiriyor. Son olarak, çocuğunuzun hastalığı durumunda, eşinizden destek isteyin. Çünkü işyerinizden sürekli izin almanız mümkün olmayabilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.