Anamur Mersin e bağlı bir ilçe olup, Türkiye nin güney ucunda bulunur. En ünlü meyvesi muzdur. Ancak, Anamur da tropikal iklim bitkilerinin hemen hepsi yetişmektedir. Yıllık sıcaklık ortalaması ise 24 ile 19 derece arasında değişmektedir Anamur, tarihi ve turistik yerleri, uzun plajı ve temiz denizi ile ünlüdür. Kıyısı ve tarihi güzellikleri ile Türkiye de henüz değeri anlaşılamamış ender tatil yerlerinden biridir.

Sahillerinin, nesli tükenmek üzere olan deniz kaplumbağalarının ( caretta caretta ) yumurtlama alanı olması ve Akdeniz foklarının bir kolonisinin burada yaşaması ilçenin ilgi çekici özelliklerindendir. Mamure Kalesi, Anamurium ve Titiapolis antik kenti, Köşekbükü Mağarası Anamur da gezilmesi gereken başlıca yerlerdir. Yetersiz ulaşım koşulları nedeniyle yabancı turistler tarafından çok fazla ilgi çekmeyen Anamur, yerli turizm açısından gelişmiştir. İlçenin birçok bölgesinde yerli turistlerin yılın belli aylarında ikamet ettiği siteler bulunmaktadır.

Anadolunun Akdeniz de en güney uzantısı olan Anamur, doğuda Bozyazı İlçesi, batıda Antalya iline bağlı Gazipaşa ilçesi, kuzeyde Karaman iline bağlı Ermenek ilçesi, güneyde Akdeniz ile çevrili olup, 1.241 km2 yüzölçümüne sahiptir. Anamur, Akdeniz ve sub tropikal bitki ve meyvelerinin yetiştirilebildiği mikro klima özelliğine sahip, tabii güzelliklerle dolu, yaylalar, ormanlar, mağaralar ve su kaynakları açısından zengin bir ilçedir. İlçe merkezinin bulunduğu ovanın batısındaki Sultansuyu, doğusundaki Anamur çayı ( Dragon ) ilçenin iki önemli akarsuyudur. İlçenin iklimi karakteristik Akdeniz iklimi olup, yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır.

Anamur yada Mamure kalesi olarak adlandırılan kale, Anamur un 7 km. güneydoğusunda Anamur ' Mersin karayolu üzerindedir. İlk olarak M.S. 3. ve 4. yy. da Romalılar tarafından yaptırılmıştır. 12. yy. da Karamanoğulları tarafından ele geçirilmiş, yeniden onarılmış ve adi da Mamure Kalesi olarak değiştirilmiştir. Kale daha sonra 15. yy.da yeni onarımlar görmüştür. 16. ve 18. yy. da kaleye Osmanlılar tarafından yeni eklentiler yapılmıştır. Bir hendekle çevrili bulunan kale, 39 kule ve 3 avludan oluşmuştur. Kalenin doğu tarafında büyük bir burcun ortasında 22 m. yüksekliğinde özel bir kule vardır. Bati avlusunda ise 1221 yılında Karamanoğulları tarafından inşa edilmiş olan tek minareli bir cami bulunmaktadır. Bir çok kez restore edilmiş olan cami, bugünkü haliyle 16. yy. Osmanlı mimarisi özellikleri taşımaktadır. Kale birbirinden yüksek duvarlarla ayrılmış, doğudaki iç avlu, batıdaki diş kale, bunların güneyinde kayalıklar üzerine inşa edilmiş iç kaleden meydana gelir. Güneyde, sahil kenarında, kuzey doğuda bas kule olarak adlandırdığımız yüksek ve çok katli gözetleme formlarında beş kule, köse burcunun yanında üst örtüsü tamamen yıkılmış fener kulesi yer alır. İç avlunun kuzeybatı sinirini oluşturan yüksek surda değişik şekilde 7 adet burç olup, bunlardan kuzeydoğu tarafındakiler duvar ile birlikte yıkılmışlardır. Diş kalede Çeşmesi, Depoları, Sarnıçları ve işlevi hala çözülemeyen bazı yapı kalıntıları yer alır. Denizden ve karadan gelecek saldırıları önlemek amacıyla dışarıdan korumalı gözleme pencereleri bulunmaktadır. Kalenin kuzey kısmının önünde 5 m. genişliğinde bir koruma hendeği mevcuttur. Ancak bu hendekler günümüzde toprakla dolarak kaybolmuştur. Kalenin kuzeyinde karayolu üzerinde dört bölümlü bir hamam bulunmaktadır. Bu hamam da Karamanoğulları tarafından yaptırılmıştır. Hamamın giriş bölümü yıkılmış, iliklik ve sıcaklık bölümleri oldukça sağlam bir halde zamanımıza gelmiştir. Evliya Çelebi bu kaleden söz ederken Osmanlı Padişahı 2. Selim zamanında Lala Mustafa Pasa tarafından kalenin fethedildiğini yazmıştır. Kaleden zamanımıza gelmiş tek yazıt bati cephe duvarları üzerindedir. Yazıtta özetle; " Karamanoglu Alaaddin oğlu Menmet oğlu Sultan İbrahim inşa etti.Bu tarih Mükerrem Şevval ayinda yazdı," yazılıdır.

Anamur - Gazipaşa karayolunun 7. km.sinden sonra deniz tarafında 2 km. lik yol, Anemurium antik kentine götürür. Anemurium kelimesi Latincede ( Anem: Burun, Ourium: Rüzgar ) " Rüzgarla Burun " anlamına gelmektedir. Antik kentin ne zaman kurulduğu hakkında herhangi bir bilgi bulunmadığı gibi Roma İmparatorluğu öncesine giden kalıntılara da bugüne kadar rastlanmamıştır. Kentin adı sadece bir liman listesinde geçtiği için M.Ö. 4. yy. da var olduğu söylenmektedir. M.S. 1. yy. da kentin çevresindeki ilk surların yapıldığı ve kentin bir süre Kommageneli Antiochos un ( M.S. 38 ' 72 ) yönetimine bırakıldığı bilinmektedir. Kıbrıs a yakın olması nedeniyle özellikle Romalılar zamanında bir ara istasyon konumunda olan Anemurium, ayni zamanda kara yoluyla Toroslar da ki en önemli Roma kentlerinden biri olan Germanikopolis e bağlantılıydı. Böylece Anemurium bu bölgedeki doğal kaynakların ihraç edildiği önemli bir ticaret kenti olmuştur. Kent, M.S. 260 da Sasaniler tarafından ele geçirilmiştir. M.S. 4. ve 5. yy. da Toroslar dan gelen korsanlar kenti sik sik tahrip etmişlerdir. M.S. 650 yılında Arap akınlarına uğrayan kent, bu tarihten sonra terk edilmiştir. 12. ve 13. yy da Selçuklular tarafından Mamure Kalesinin ele geçirilmesinden sonra bölge Türk egemenliğine girmiştir.

İlçede turizm istenilen seviyede olmamakla beraber, son dönemde önemli gelişmeler kaydedilmiştir. İlçeyi ziyaret eden turistlerin konaklama ihtiyacını karşılamak üzere 2 si Turizm Bakanlığı belgeli, 16 otel, 3 apart otel, 3 motel, 2 mokamp, 13 pansiyon ve bir adet kamping olup, kapasite 1330 yatak, 280 çadır ve 140 karavan kapasitelidir.

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu