Maydanoz Akdeniz ülkelerinin bitkisidir. İspanya, Yunanistan, Fas, Türkiye, Cezayir ve Tunus'ta bol miktarda yabani maydanoz bulunmaktadır.
Yetiştiriciliği M.Ö. 4000 yıllarına dayanır. Literatüre göre 2000 yıldan fazla zamandır kültürü yapılmaktadır. Eski eserlerde Mısırlıların, Romalıların ve Yunanlıların maydanozu hoş kokusu nedeniyle ürettikleri, tıbbi ve baharat bitkisi olarak kullandıkları bilinmektedir. Eski Romalılarda askerler mitolojik inanışları nedeniyle maydanozu ölümün bir işareti olarak algılamışlar ve uzak durmuşlardır. Günümüzde ise maydanoz hemen hemen tüm dünya ülkelerinde kültür sebzesi olarak üretilmekte ve tüketilmektedir.
Bilimsel adındaki (Petroselinum crispum Mill.) “petro” eski yunancada kaya manasına gelmektedir ki, bitki kayalık yerlerde yetiştiği için bu isim verilmiştir. Selinum ise yine eski yunancada bitkinin ismi olan “selinon” dan gelmektedir. Türkçe'deki maydanoz yine yunancadaki “Maïntanos” dan gelmektedir.
Akdeniz ülkesi bitkisi olan maydanoz kök ve yapraklarından yararlanmak amacıyla üretilir. Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de 12 ay boyunca pazardan eksik olmayan maydanoz yemek, salata ve mezelerde garnitür olarak kullanılırken köklerinin de bazı yemek ve çorbalarda kullanıldığı belirtilmektedir. Üreticilere yıl boyunca sürekli gelir sağlayarak ekonomik gelirde önemli bir yer tutar.
Maydanoz bir provitamin A (Beta karoten) kaynağıdır. Bu özelliği ile görme gücüne, kılcal damar sistemine, adrenal bezine ve tiroid bezine iyi gelir. Yapraklarında uçucu yağlar (apiole, myristicin, limonene, eugenol, 1,3,8-p-menthatriene), flavonoidler (apigenin), protein, klorofil ve glikozit, köklerinde ise uçucu yağ, şeker, müsilaj ve glikozit vardır. Yapraklar vitamin (A,C,K), demir, potasyum, kükürt, kalsiyum, magnezyum ve klorin yönünden zengindir. Bir tutam maydanoz günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar. Maydanoz suyundaki yüksek klorofil miktarı kanı arttırarak oksijeni metabolize eder ve böbreklerin, karaciğerin, idrar yollarının temizlenmesine yardım eder. Sindirim enzimlerini uyararak sindirim rahatsızlıklarını dindirir. Ince barsaktaki peristaltik hareketleri arttırır. Mide ve barsaklarda gaz birikmesini önler. Toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar, kanı temizler. Kansızlık, mesane iltihaplanması, kum, romatizma, böbrek taşı, tansiyon, şişmanlama ve damar sertliğine karşı etkilidir. Yaprakları idrar söktürücü olarak kullanılır. Ayrıca, iltihaplı yaraların iyileşmesine yardım eder, aybaşı sancılarını keser. Cinsel istekleri artırıcı (afrodizyak) özelliği vardır. Kökleri de aynı özelliklere sahiptir. Taze yaprakların aşırı tüketimi papağan ve diğer kuşlar için toksik etkileri nedeniyle tehlikeli olabilir.
Maydanoz Ağustos-Eylül ayları arasında, beyaz renkli çiçekler açan, kazık köklü, 30-100 cm boylarında, iki yıllık otsu bir bitkidir. Ilk yıl bir yaprak rozeti, ikinci yıl ise bir gövde meydana getirir. Gövdeleri dik, tüysüz, köşeli, içi boş ve çok dallı, yaprakları saplı, parçalı ve koyu yeşil renklidir. Yaprakları tüysüz, yeşilimsi, esmer renkli, armut şeklinde ve özel kokuludur.
Maydanoz bitkisinin tüm organları, özellikle de tohumları önemli oranda eterik yağ içerir. Yapraklar düz ve kıvırcık olmak üzere iki formdadır. Düz yapraklı çeşitlerde yapraklar 3-5 parçalı ve kıvrımsızdır. Çeşide göre açık veya koyu yeşil renkli olan yaprakların ucu hafif sivridir. Kıvırcık yapraklı çeşitlerde ise yapraklar kıvırcık ve daha etlidir. Kıvırcık yapraklı çeşitlerde yaprak verimi daha fazladır. Kök maydanozlarda ise yapraklar genelde düzdür. Ülkemizde yetiş-tirilen maydanoz çeşitleri genellikle düz yapraklı (italyan tip) çeşitlerdir.
Yaprak maydanoz çeşitlerinde kök, düz, iç kısımları etli ve beyaz dokulu, ince ve uzun kazık kök şeklindedir. Kökler 70-80 cm derine gider. Kök maydanozlarda ise kök şalgam şeklindedir.
Maydanoz, ülkemizde ticari olarak Akdeniz, Ege ve büyük çaplı olarak Marmara bölgesinde üretilirken, uygun iklim koşullarında bütün bölgelerimizde küçük çaplı olarak yetiştirilir.
Soğuk bölgelerde bölge şartlarına göre ilkbahar ile soğukların başladığı sonbahar dönemi arasında da yetiştirilebilir. Ilıman iklime sahip Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde bütün yıl boyunca maydanoz yetiştiriciliği yapı-labilmektedir.
Maydanoz toprak istekleri bakımından seçici değildir. Rutubetli ve sulak toprakları sever. Hafif karakterli, bitki besin maddelerince zengin bütün topraklarda yetişebilir. Ancak derin bünyeli topraklarda çok iyi sonuç verir.
Maydanoz üretimi tohumların doğrudan tarlaya ekilmesi şeklinde yapılır. Ege ve Akdeniz gibi yaz mevsimi kurak geçen bölgelerde yetiştirme tavalarda, Marmara gibi rutubetli, yağışlı geçen bölgelerde ise düz tarlada şeritler halinde yapılır.
Maydanoz, tohumları en zor ve en uzun sürede çimlenen sebzelerdendir. Tohum ekimi m²'ye 1-1.5 gram tohum (1 dekar alana 1-1.5 kg tohum) hesabıyla yapılır. Tohum ekim derinliği 1-1.5 cm'dir. Pazar için yapılan üretimlerde düz tarlada sıra arası 35-40 cm olmalıdır. Tohum ekimi sırasında toprak tavının yeterli olmasına özen gösterilmelidir. En ideal tohum ekim zamanı Ege bölgesinde Mart ayının ilk haf-tasıdır. Tohum ekiminden yaklaşık 20-25 gün sonra çimlenme ve çıkış başlar. Tohumların homojen bir şekilde çimlenebilmesi için bu dönemde sulama işlemi çok dikkatli olarak yapılmalıdır.
Maydanoz üretiminde yapılması gereken en önemli işler yabancı ot temizliği ve sulamadır. Yabancı ot gelişimini engellemek amacıyla tava şeklinde yapılan üretimde tava aralarının ve tava sırtlarının çapalanması el ile yapılır. Düz tarla üretiminde ise sıra aralarının çapalanması gerekir. Maydanoz bitkisi ilk devrelerde çapaya çok hassastır. Bu nedenle çapa yapma yerine otların elle alınması daha çok uygulanır. Bitki gelişimi hızlı olunca toprak yüzeyini kapatan bitkiler yabancı ot gelişimine olanak tanımazlar.
Maydanozda özellikle ekimden önce verilen yanmış çiftlik gübresi, verimi arttırmaktadır. Gübrelemenin yetiştiricilik yapılan tarlanın toprak analiz ra-poruna göre yapılmasına özen gösterilmelidir. Toprak pH'sının 5.8 ile 7.3 arasında olması tavsiye edilmektedir. Fakat pH 6.0'dan düşükse, kireç uygulaması bitki gelişimi açısından yararlıdır. Maydanoz üretiminde gereğinden fazla ve hasattan hemen önce verilen nitrat formundaki azot, bitkide nitrit formunda kaldığından tüketiciler açısından büyük sakıncalar oluşturmaktadır. Ayrıca artan N (azot) dozları C vitamini içeriğini azaltırken, protein içeriğini ise arttırmaktadır. Birim alanda artan bitki sayısı ile bitki protein miktarının arttığı da belirtilmektedir.
Çeşide ve mevsime bağlı olarak tohum ekiminden 60-70 gün sonra bitkiler hasat olgunluğuna gelirler. Bu dönemde bitkiler 15-20 cm boy almıştır. Hasat sabahın erken saatlerinde ve bitkilerin toprağın 1-2 cm üzerinden biçilmesi suretiyle yapılır. Ilk biçimden 20-25 gün sonra ikinci biçim yapılır. Yılda 6-7 biçim yapılabilir. Maydanozda verim genelde demet olarak belirlenir. Bir yıl boyunca yapılan üretimde m²'den toplam 80-100 demet, dekardan da 70-90 bin demet maydanoz alınabilmektedir. Mevsime göre demet kalınlığının farklılığı göz önüne alınırsa, 2-4 ton/da en ideal verim ortalamasıdır.
Kaynaklar: 1.Castleman M, 2001. The New Healing Herbs. Rodela Inc. St. Martin's Press. USA. 2.Vural H, D Eşiyok ve I Duman, 2000. Kültür Sebzeleri (Sebze Yetiştirme), E. Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, Bornova Izmir. 3.http://www.bitkisel-tedavi.com/bitki/bit-ki(m).htm 4.http://www.lokman-hekim.com/mayda-noz.htm 5.http://www.viable-herbal.com/singles-/herbs/s450.htm 6.MatthewJ,2001.http://www.ifr.bbsrc.ac.uk/EUROFEDA/listfandveg.doc
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.