İncir, yapısında süt taşıyan, erkek ve dişi çiçeklerin farklı ağaçlarda olduğu iki evcikli, yaprak dökücü bir ağaçtır.

İncir | Ege`nin Sarı İncisi

Mart-Nisan aylarında çiçek açar. Yabanî olarak bulunursa da, daha çok kültürü yapılır. Yemiş olarak da bilinir. Birçok yabani ve kültür alt türü mevcuttur. Batı Asya'da doğal olarak yetişmekte olup, Akdeniz havzasında da binlerce yıldır kültürü yapılmaktadır. Anavatanı Türkiye'den, Suriye'ye, oradan Filistin'e ve daha sonra da Ortadoğu üzerinden Çin ve Hindistan'a yayılmıştır. Incirin özel döllenmesi ve özel kurutma şartları isteyen bir meyve olması, yetiştirildiği bölgeleri sınırlandırmaktadır. Geniş ekolojik uyum kabiliyeti nedeniyle yurdumuzun tüm sahil kuşağında ticari olarak yetiştirilmekte olup, kuru ve taze incirin Büyük ve Küçük Menderes havzalarında yoğun olarak üretimi yapılmaktadır.

Yurdumuzda incir en çok Izmir-Aydın yöresinde yetiştirilmektedir. En meşhur ve en lezzetli incir de Izmir inciridir. Izmir incirinin dışında şeker inciri, mor incir, Sultan Selim inciri, yediveren inciri, kavak inciri ve patlıcan inciri gibi çeşitleri de vardır. Sultan Selim ve kavak inciri Istanbul ve çevresinde yetiştirilen mor renkli ve tatlı bir incirdir. Kuru incirlerin de ince kabuklu ve çok tatlı olan “sarı lop” ve kalın kabuklu hafif yeşilimsi “gök lop” gibi çeşitleri vardır.

Incirin kurutulmuşu da çok değerli olup, iyi bir besin kaynağıdır. Incir meyvelerinde şeker, organik asitler, sabit yağ ve vitaminler (A, B, C) vardır. Besleyici değeri oldukça yüksek bir meyve olan incirin, 100 gr kurusunda yaklaşık 350 kalori mevcut olup, bunun % 70'ini karbonhidrat, % 6'sını protein, % 1,3'ünü yağ ve % 6'sını da ham lif oluşturmaktadır.

Kitabi dinlerde de incir, önemli bir ağaç ve meyvedir. Hıristiyanlıkta kötü bir üne sahip iken, Kur'an-ı Kerim'de bu isimle anılan bir sûre (Tin) bulunur ki, bu da ona verilen değeri göstermektedir. Musevilikte ise yenmesi tavsiye edilen meyvelerden biri olup, Eski Ahit'te ilaç olarak adı geçmektedir. Bitkinin halk arasında tıbbi olarak çok değişik kulanım şekli vardır. Meyveleri gerek yaş olarak, gerekse kuru olarak yenmektedir. Çin tıbbında, kaynatılmış bitki yaprağının mide rahatsızlıklarına iyi geldiğine inanılmaktadır. Yine ağrılı veya şiş basurların tedavisi amacıyla, bitkinin yaprakları kaynayan suya atılarak buhar banyosu yapılmaktadır. Halk arasında sütle kaynatılan incir ses kısıklığına karsı kullanılır. Ağacın gövdesinden elde edilen süt; nasır, siğil ve basur tedavisinde kullanılmaktadır. Yine ağacın bu sütü böcek sokması ve ısırmalarına karşı da iyi gelmektedir. Meyvesinin, bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olmasının yanı sıra, sakinleştirici ve sindirime yardımcı olduğu bilinmektedir. Olgunlaşmamış yeşil meyveleri pişirilerek, emziren bayanların süt salgısını artırmak amacıyla ve kuvvet verici olarak kullanılmaktadır. Kuru meyvelerin ve genç dallarının kaynatılmasıyla elde edilen usarenin ise iyi bir öksürük ve balgam söktürücü olduğu bilinmektedir.

Bütün bu saydığımız faydalarının yanında, bitkinin sütü ve olgunlaşmamış meyveleri insana zararlıdır. Bitkinin sütü derinin yanı sıra özellikle göze tahriş edici özelliğe sahiptir. Sütün deriye temas ettiği bazı durumlarda, güneş ışığının etkisiyle meydana gelen ve bir güneş yanığı çeşidi olan fotodermatide sebep olabilmektedir. Sütün yapısında bulunan furocoumarin adlı glikozitin ışığa karşı meydana gelen bu hassasiyete neden olduğu düşünülmektedir.

Botanik ve Ekolojik ÖzellikleriYaprak dökücü bir tür olan incir, kışları ılık, yazları sıcak ve kuru yerler ister. Yıllık ortalama sıcaklığın 18-20°C olduğu yerlerde yetişir. Çok kısa süre de olsa kış soğuğuna ihtiyaç duyar. Yalnız -9°C altındaki sıcaklıklar ağaç için zararlı olabilir. Çok nemli topraklar hariç hemen her toprakta, kayalıklar üzerinde, taş yarıklarında, hatta epifit olarak başka bitkiler üzerinde yetişir. Kuru incir kalitesi söz konusu olduğunda iklim istekleri gibi toprak istekleri açısından da seçicilik gösterir. Derin, kumlu-killi, yeterli organik materyal ve kirece sahip topraklar ister. Toprak tuzluluğuna az dayanıklı bir bitkidir.

Ağaçlar, çeşitlerine de bağlı olarak ortalama 8-10 metre boy yapar. Yapraklar genelde parçalı, tüylü ortak özelliğinde değişik formlarda karşımıza çıkar. Meyve şişkin, etli çukur, iç yüzeyi tamamen çiçeklerle kaplı bir kılıf şeklindedir. Incir meyvesi aslında incir çiçek tablasının büyümesi ve etlenmesi suretiyle meydana gelmiş yalancı bir meyvedir. Asıl meyve, esmer renkli olan sert çekirdeğimsi kısımlardır. Incirin çiçeklenme durumu ve buna bağlı olarak da döllenme biyolojisi ayrı bir önem taşımaktadır. Çiçekler, çukurlaşarak armut biçimini almış ve etlenmiş olan çiçek tablasının iç çeperinde toplu bir hâlde çiçek durumlarını teşkil ederler. Baba incirin çiçek durumunda çiçek tablasının ağzına yakın kısımda erkek çiçekler, daha aşağı kısımlarında ise mazı çiçeği denilen verimsiz dişi çiçekler bulunmaktadır. Erkek ve dişi çiçeklerin kapalı bir çiçek yapısı içersinde olmasından dolayı, incirde döllenme, ilek arısı ya da mazı sineği denilen ve erkek incirlerle birlikte yaşayan bir böcek sayesinde olur. Bitkinin tozlaşmada sadece dişi ilek arıları görev yapar. Yani erkek arılar, bu işlemde görev yapmazlar. Böcekler yumurtalarını mazı çiçeklerinin içine bırakırlar. Genç arılar çiçek tablasını terk ederken, çiçek tablasının ağız kısmına yakın bulunan olgun erkek çiçeklere temas eder. Bu temasla birlikte, üzerlerine bulaşan polenler ile gitmiş oldukları dişi bir bitkinin dişi çiçeğini döllerler.

Erkek ve dişi incir ağaçlarında, diğer meyve türlerinde olduğu gibi tek bir çiçeklenme ve meyve bağlama periyodu yoktur. Bütün vejetasyon süresince devam eden çiçeklenme söz konusudur. Birbirini takip edecek şekilde, yılda üç kez çiçeklenme ve üç kez ürün meydana getirir. Bunlar; yel lopu (Ilkbahar ürünü, bir sene önceki sürgünlerde meydana gelir), iyi lop (ana ürün veya yaz ürünü) ve son lop (Sonbahar Ürünü)'tur.

Incir, çelikleme ile çok kolay köklenir. Çelikle olduğu gibi, daldırma ya da dip sürgünlerinden yararlanılarak da kolayca genç fide elde edilmektedir. Bitki, çeliklemenin yanında değişik aşı yöntemleri ile de çoğaltılabilmektedir. Birçok meyvede olduğu gibi incirin de döllenme biyolojisi, meyve tutumu ve olgunlaşması son derece önemlidir. Ticari açıdan öneme sahip olan “Sarı lop” ve “Bursa Siyahı” incir çeşitleri, meyve vermeleri için mutlaka döllenme işlemine gerek duyarlar. Bu amaçla dişi incirlerin en önemli meyve ürünü olan yaz ürünleri, döllenme amacıyla iyi loplarla aynı zamanda olgunlaşan erkek incirlerin içlerindeki arıları ile birlikte dişi ağaçların üzerine bırakılması işlemine “ilekleme” (Kaprifikasyon), bu amaçla kullanılan erkek incir meyvelerine “ilek” denir. Burada önemli olan şey, ilek arısının yeteri miktarda ve sağlıklı poleni, dişi incir meyvesindeki dişi incir çiçeklerine ulaştırmasıdır.

Kaynaklar
1. Bown D (1995) Encyclopaedia of Herbs and their Uses. Dorling Kindersley, London.
2. Chiej R (1984) The Macdonald encyclopedia of medicinal plants. MacDonald, London.
3. Grieve M (1984) A modern herbal. Penguin, London.
4. Polunin O, Huxley A (1987) Flowers of the Mediterranean. Hogarth Press, London.
5. http://www.agaclar.net/forum/showthread.php-?t=1181
6. http://www.erbeyliincir.gov.tr/content.asp?id=16

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu