Orgazm, cinsellik deneyimi sonucunda alınan hazzın doruğa varması ve ardından kasılmalarla ortaya çıkan rahatlama ve gevşeme halidir. Kadın ve erkek, cinsellik deneyimi sırasında cinsel uyarana bir dizi fizyolojik tepkiler verirler. Bu tepkilerin dört evresi vardır: Cinsel uyarılma, uyarımın sürmesi, orgazm ve sönme/gevşeme evreleri.
Uyarılma evresi, ruhsal veya bedensel uyarımla başlar. Kadınlarda vajinada kayganlaşma, erkeklerde ise peniste sertleşme olur. Uyarılma evresi, birkaç dakikadan, birkaç saate kadar uzayabilir. Uyarımın sürmesi evresi, cinsel eylemin sürmekte olduğu ve cinsel hazzın alındığı dönemdir. Dakikalar boyunca sürebilir. Erkeklerde testislerde, kadınlarda ise klitoris ve göğüslerde genişleme olur. Kan basıncı, kalp atım sayısı, solunum sıklığı artar, bedende kasılmalar olur.
Bu evreyi izleyen orgazm sırasında , cinsel haz doruğa varmıştır. Orgazm sırasında erkeklerde ejakülasyon ve hem erkek hem kadında bir dizi baska değişiklik olur. Erkeklerde orgazmı başlatan, ejakülasyonun (boşalmanın) kaçınılmaz olduğu duygusudur. Prostat bezinde ve testisteki keseciklerde kasılmalar olur. Kadınlarda ise vajinanın üçte bir alt kısmında 3-15 kez istemsiz kasılmalar olur. Orgazm sırasında kan basıncı artar, nabız sayısı 160'a kadar yükselir.
Sönme evresinde ise cinsel doyuma ulaşılmıştır, tüm bedende genel bir gevşeme ve iyilik hissi olur. Orgazmın ardından erkeklerde yeniden cinsel uyarımın ortaya çıkabilmesi için belli bir süre geçmesi gerekir. Peniste sertleşme olamayan bu dönem , birkaç dakikadan birkaç saate kadar uzayabilir. Kadınlarda ise bekleme evresi olmaksızın üst üste cinsel uyarılma ve orgazm olabilir.
Kişinin cinsel uyarılmaya cevabını; uyarılma, zevk alma ve orgazm oluşunu etkileyen faktörler: Kişinin çocukluktan başlayan ruhsal ve cinsel gelişimi, cinsellikle ilgili değer yargıları, cinsel tutum ve davranışları, cinsel eşine yönelik duyguları, cinsellikle ilgili geçmiş yaşantıları ve kişinin fizyolojik özellikleri, cinsel yaşantısını belirler.