İlk buluşmalardan artık bıktınız ve uzun bir ilişki yaşamak istiyorsunuz. Hayatınızın erkeğinin gelip sizi bulma zamanı geldi; ama o hala ortalarda yok.

Sabrınız tükenmeye başlıyor ve ümidinizi yitiriyorsunuz.  Bunun yerine hala bekar olmanızın olası 5 nedenini öğrenin ve kendinizi değiştirin.

1. Eğer gerçek aşkı asla bulamayacağınızı düşünüyorsanız

Siz oturup karalar bağlarken ve aşkın gelip sizi bulmasını beklerken, belki de o yanınızdan geçip gitti bile. Sizse gözlerinizi sabitlediğiniz o noktadan kaldırıp bakmadığınız için onu göremediniz. Hayatınızın aşkını bulmayı saplantı haline getirmeyin ve açık fikirli olun. Bir erkeğe saplanıp, onu sevebileceğiniz hale getirmeye çalışmayın, bunun yerine zaten sevdiğiniz gibi olan başka bir erkek bulun, yani hayallerinizdeki erkeği.

Siz istediğiniz gibi birinin sizi asla bulmayacağını düşünürken, farkında olmadan sevilmeye layık olmadığınız hissine kapılıyorsunuz. Bu hataya düşmeyin, dışarıda bir yerlerde sizi çok fazla sevecek bir erkek var. Bu yüzden bir günlük tutmaya başlayın ve her akşam günlüğünüze sevilmeye değer bir yanınızı yazın. Bu güveninizi yerine getirecektir.

2. Kötü çocuk tutkusundan kurtulun

Kadınların asi ve bağlanmayı sevmeyen erkeklerden hoşlandığı bir sır değil. Çoğu kadın kendini üzen ve onunla az ilgilenen erkeği daha çekici bulur. Kaçan kovalanır misali, bu tür erkeklerin peşinde koşar. Ama sağlam bir ilişkiniz olmasını istiyorsanız, bu tutkudan kurtulun. Size iyi davranan, sizi seven erkekleri değerlendirmeye alın. Göreceksiniz bu sizi daha mutlu edecek. Her kadın değişik karakterli ve gizemli bir erkekle beraber olmak ister, fakat bu tür erklerle sonu evliliğe uzanan bir yola çıkmak mümkün değildir.

3. Aşk erkeğinizi kendinize bağlamanız demek değildir

Çoğu kadın ilişkilerinde aynı hataya düşüyor. Bir erkekle beraber olduklarında, sevgililerinin veya eşlerinin boş olan her saniyesini kendileriyle geçirmesi gerektiğini düşünüyor. Erkek arkadaşı arkadaşlarıyla vakit geçirmek istediğinde ya da evde oturup maç izlemek istediğinde de sorunlar çıkarıyor. Siz bu hataya düşmeyin, evlilik ve aşk eşinizin sizin dizinizin dibinde oturması demek değildir, onun da kendi hayatın olması gerektiğini bilin ve saygı gösterin. Aksi taktirde yine yalnız kalabilirsiniz.

4. Esprilerinizden bazılarını sevgilinize ayırın

Size gerçeküstü gelebilir fakat insan aynı olayı günde birkaç kez anlatacak enerjiyi her zaman kendinde bulamaz. Eğer siz bütün sıkıntılarınızı, dertlerinizi ya da komik olaylarınızı işyerindeki arkadaşlarınızla paylaşırsanız, akşam eve gittiğinizde eşinize anlatacak pek bir şeyiniz kalmaz. Bu da ilişkinizi zedeleyebilir. Size komik gelebilir ama bu da bir çeşit aldatmadır. Siz bütün sırlarınızı iş arkadaşlarınızla ve ya komşularınızla paylaşarak, sevgilinizi duygusal anlamda kendinizden uzaklaştırırken, diğer insanları yakınlaştırıyorsunuz. Bu da bir çeşit ihanet sayılır. Ona hayatınızda ne kadar çok yer kapladığını ve ne kadar önemli olduğunu hissettirmelisiniz.

5. İnatçı ve ısrarcı olmayın

Özellikle haksızken haklı olduğunuzu iddia etmeyin. Tartışmalarınızda birbirinizi dinleyin ve kendi bildiğinizi okumayın. Örneğin önemli bir şeyi ona söylemeyi unuttuğunuzda hatanızı kabullenin, üstüne gidip onu haksız duruma düşürmeye veya yaptığınızın o kadar da büyük bir şey olmadığını kanıtlamaya çalışmayın. Bu kavgaların daha da uzamasına neden olacaktır. Özür dilemesini bilin, böylelikle her şey daha kolay tatlıya bağlanır. Her zaman özrü ondan bekleyemezsiniz.

Kaynak: ekolay

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu